Şam Hapishanelerindeki Korkunç Gerçek: Kızıl Kaplan'ın Tecavüz Sırrı
GÜNDEMVİRAL İÇERİKLER


Suriye'deki Şam Hapishanelerinde Kadınlara Yönelik Dehşet Verici İşkence ve Tecavüz İtirafları
Suriye'nin Şam hapishanelerindeki sistematik işkence ve cinsel saldırıların detayları bir kadın tutuklunun kaleminden gün yüzüne çıkıyor. Esad rejiminin zalim komutanlarından Süheyl Hasan, "Kızıl Kaplan" olarak bilinen ismiyle, hapishanedeki Müslüman kadınlara uyguladığı korkunç zulümlerle hafızalardan silinmeyecek bir iz bıraktı.
Suriye'nin Baas rejiminin çökmesinin ardından, devrin en karanlık köşelerinden biri haline gelen Şam hapishanelerindeki korkunç uygulamalar, hayatta kalan kadınların anlatımlarıyla ortaya çıktı. Bu kadınlardan biri, yaşadığı dehşeti anlattı: "Süheyl Hasan, tecavüz etmedik kız bırakmadı" diyerek, hapishanedeki zulmü gözler önüne serdi.
Kadın, 3 ay boyunca Süheyl Hasan'ın kendisini sürekli sorguladığını, kadınlara yönelik cinsel saldırıların ve işkencelerin sistematik olarak gerçekleştirildiğini belirtti. Anlatımlarına göre, Hasan ve işbirlikçileri, şiddet ve tacizle korkunç bir hakimiyet kurmuştu.
Kazık Odası ve Mezbahadaki Korkunç Manzara
Bir diğer korkunç detay ise, kadın tutuklunun gördüğü "kazık odası"ydı. Zeytin Dalı gibi görünen bir kızın cesetlerinin bulunduğu odada, kadınlar ve gençler, acımasızca öldürülüp, cesetleri kamyonetlere doldurulmuştu. "Gençlerin cesetlerini çuvallarla kamyonetlere doldurdular, hepsinin altından kan akıyordu" diyen kadın, hafızasındaki bu karanlık görüntünün asla silinemeyeceğini belirtti.
Sürekli Tecavüz ve Aklını Kaybeden Kızlar
Bir diğer dehşet verici itiraf ise, hapishane müdürünün, yeni tutuklu kadınları ve genç kızları ilk başta zorla soyup cinsel saldırılara uğratmasıydı. "Beğendikleri kızlara sürekli tecavüz ediyorlardı," diyerek, yaşadıkları korkunç durumu anlattı. Bir odada 70 kızın tutulduğu, her birinin aynı işkenceye maruz kaldığı ve bir kızın akıl sağlığını kaybettiği bilgisi de bu acımasızlığın boyutlarını gözler önüne serdi.
Tarihin En Karanlık Sayfalarından Biri
Bu anlatımlar, Suriye'deki karanlık günleri ve Esad rejiminin zulmünü yeniden hatırlatırken, bu insanlık dışı suçların adalet önünde hesap verilmesi gerektiği vurgusunu da yapıyor. Suriye halkının yaşadığı dramın boyutları, bu tür trajik ifadelerle bir kez daha gözler önüne seriliyor.